Soguk bir güz akşamı,evinde dışarıdaki rüzgar seslerinden korkan bir çocuk ve aklından hiç çıkaramadıgı sevdigi. Evet onsuz bir gün daha bitiriyordu,başkaları için anlamsız fakat kendisi için ömre bedel sevdigi,onsuz koskoca bir gün daha. O da biliyordu sevdigine asla kavuşamayacagını,fakat gönül bu,ne kadar imkânsız olsada seviyordu onu aklından çıkaramıyordu. Tekrar bir güz sabahına uyandı çocuk,sevdiginden uzak. Yalnızlıgın korkusu ile bir gün daha başlamışdı. Dışarıda güz soguklugu,içeride yalnızlıgın sıcaklıgı. Hep bir umut vardı içinde ''bu yaşadıklarım ya rüyaysa ya ben yalnız degilsem'' umudu. Oda isterdi sevdiginin sesi ile güne başlamayı ama sevdigi başkalarını mutlu etmekle meşgûldü.