Story cover for ZeMheri SevDa'M by Dln_Knt
ZeMheri SevDa'M
  • WpView
    Reads 712
  • WpVote
    Votes 119
  • WpPart
    Parts 17
  • WpView
    Reads 712
  • WpVote
    Votes 119
  • WpPart
    Parts 17
Ongoing, First published Jan 26, 2022
" EFNAN, ailesini daha erken yaşta kahbetmiş, abisi ile hayata tutunmaya çalışan genç bir kız. İstediği bölümü okumak için İstanbul'a gider fakat önüne nasıl güzellikler serileceğinin farkında değildir...

...

MAHİR, yaşadığı onca sıkıntıya rağmen her zaman ailesi için çalışıp her şeyin üstesinden gelen genç bir delikanlı. Artık üniversiteye başlamış hem okul hem de ev sorumluluğu derken omuzundaki yük iki katına çıkmıştı.

Birbirinden habersiz iki kalpte büyüyen bir sevda.. 

...



Bu nasıl bir acıydı, nasıl olurda hiç benim olmamış biri için bu kadar kalbim acıyabiliyordu. Nasıl olur da canımdan can gidiyormuş gibi kahr oluyordum. 'Allah'ım sen yardım et...'

Nefesim kesilmiş, kulaklarım uğulduyordu artık. Elimi Mahir'in başının altına koydum ve bir anda ellerim kanlar içinde kaldı. Bu olamazdı. Mahir'e bir şey olmamalıydı..

Ben ne yapıcaktım. Annesine, kardeşlerine, Elif'e ne derdim. Nasıl anlatırdım onlara...
Benim yüzünden oldu, nasıl diyebilirdim...

Mahir'in başını dizlerimin üstüne almış bir şekilde hem durmadan ağlıyor hem de Mahir ile konuşmaya çalışıyordum. Ama duymuyordu beni hiç bir şekilde. 

Bu bu olamazdı. 'Mahir uyanmalısın. Ailenin sana ihtiyacı var. Onları bırakıp bir yere gidemezsin. Ne olur Mahir duy beni. Yalvarırım aç gözünü...'

Ne dersem deseyim hiç bir şekilde beni duymuyordu..

O korku ile bir anda 'Mahir ne olur beni bırakıp gitme'diye bağırmam ile gözlerimin kararması bir oldu...
All Rights Reserved
Sign up to add ZeMheri SevDa'M to your library and receive updates
or
#707şiir
Content Guidelines
You may also like
AZE by kelebekleroldu1
20 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
You may also like
Slide 1 of 10
AZE cover
Akım || tex +18  cover
AŞK ÇİÇEĞİ  cover
Abilerim cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
Camdan İçeri Sızan cover
Yan Dairedeki | texting cover
Sarılırım Birine •Text• cover
Karadeniz'in Kızı (Gerçek Ailem) cover
MEHİR(Gerçek Ailem) cover

AZE

20 parts Ongoing

"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.