Karanlık Ay
  • Reads 4,680
  • Votes 723
  • Parts 11
Sign up to add Karanlık Ay to your library and receive updates
or
#105akın
Content Guidelines
You may also like
Son Sonbahar by November_K
28 parts Complete
Merhaba! Sonbaharı sever misiniz? Biliyorum; muhteşem kurgusuyla bir roman okumak istiyorsunuz. Biliyorum; capcanlı renkleri okumak istiyorsunuz. Bir düşü... En başta söylemeliyim belki size. Bir düşü yazmıyorum ben. Ben, November... Sonbaharım ben! Size aşkı, dostluğu Sonbahara bulayarak yazacağım. Bu adresteki hem kalemi güçlü yazarların; hem de her gün, her bölümü okuyan okurların hikâyesi bu. Bu, zihni sınırsız insanların gerçekleri...Her yüreğin, kendine ait olan saklı yeri... Hiç cümlelerinize gizledikleriniz olmadı mı? Gece herkesler çekilince, yatağınızın boş kısmına sakladıklarınız olmadı mı? Onlara sarılıp uyumadınız mı? Her bakan sol yanınızı görebildi mi? Hissettiklerinizi hissedebildi mi? Bazı düşleri saklamadınız mı yastıklarınıza? Avaz avaz bağırsanız ne derlerdi size? Şizofren? Ya da belki... "Büyü artık! Ergen!" Yaranızı görememeleri, canınızın yanmadığını mı kanıtladı? Ya da... Hayaller kurunca hisleriniz düşleşti mi? Bir aşk, dostluk, hayran, 'Sonbahar' hikâyesidir. Her yüreğin kendi dilinde hissettiği renktir. Çok masal mutlu olabilir. Ama mutlu olmayan hayatlara masal denmez genelde. Pek de sık alınmazlar kaleme. Yaz varken, Sonbaharı yazmaz kalemler belki de. Naçizane kalemim ve cümlelerim, umarım Son Sonbahar'ı okuyan sizlerin de bir yanına dokunabilir. Lütfen, siz de bir iz bırakın sizden! Siz de Sonbaharda konuşun benimle! Umut olun November'a belki de... Nasıl hissettiğinizi yazın! Bilmeliyim... Yalnız değil hiç kimse. November'ın Elm'i var... Gecelerin yıldızları, gündüzlerin güneşi, güneşin ayı... Hislerinizin kalemleri... Şairleri... Siz de karanlığa bir kandil yakın! Yakın... Ve bırakın... Rengini mürekkebime boyayabileyim. Okuduğunuz için teşekkürler... ElmAllie'ye ithafen yazılmıştır. -November
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Son Sonbahar cover
Fındık Tarlası cover
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
Muâşaka cover
HAYALPEREST cover
Kara Gül  cover
AŞK'A BİLET (TAMAMLANDI)  cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

66 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."