''Meclis bizim için ölüm cezası çıkartmış. Bizi bulup öldürene para vereceklermiş." dedi endişeli gözlerle. Siyah biçimli ve uzun tırnaklarımı şarabımın dolu olduğu kadehin çevresinde gezdirmeye başladım. "Onların dünyasında değilken, bizi nasıl bulup öldürecekler ki?" dedim sırıtarak.
"Lisa, teknoloji çağındayız. Onların içlerinde ne yaptıklarını, ne icat ettiklerini ve asıl planlarını bilmiyoruz. Onları önümüzde beklerken arkamızdan bıçak saplamamalılar." İçime derin bir nefes çekip bıraktım. İçkimden bir yudum daha aldım. "Bambam, ben iblislerin annesiyim, sen ise babası. Faniler ya da aşağı dünyalılar bizi asla yenemez. İçimizde sonsuz güç var."
Ayağa kalkarak elimdeki kadehi masanın üzerine koydum. Açık kapıdan balkona ulaştığımda, ellerimi trabzanlara sıkı sıkı sardım. Saçlarım rüzgarda uçuşurken alt dudağımı dişlerim arasına aldım ve gülümsedim. "Faniler vampirlerin ısırığından korkar, biz ise onların dişlerini sökeriz. Aradaki farkı anladın mı kardeşim?" Bıraktığım kadehim dudaklarının arasındayken gülümsedi. "Bir şeyleri farketmemi sağlıyorsun. Seni seviyorum."
"Ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Meclis'in en çok fikirlerini göz önünde bulundurduğu üye, Jeon Jaehyun. Oğlu," Lafımı tamamlamadan, planımı anlamış gibi konuştu. "Jeon Jungkook."
"Sanırım bir süreliğine, papatyaları öpüp koklayan bir kadın olacağım."
Dolunay'ı gök yüzünde gördüğümde gözlerim kızıllaştı. "Şimdi, bizi imha edebilecek aptal varlıklarla biraz eğlenme zamanı," kafamı geriye çevirerek saçlarımı savurdum. "Geliyor musun?" diye mırıldandım. "Kaçırır mıyım?" Asla. Gülümsedim. Kendimi trabzanlardan aşağıya bıraktığımda ve özüme döndüğümde, ten yakacak sıcaklıktaki derimi hissederek kanatlarımı çırpmaya başladım.
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti.
Adam hayata ve mavi renge küskündü.
Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu.
Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu.
Açık veya koyu önemli değildi mavi olması önemliydi.
Her ton Hálin mavisi oluyordu.
Başka bir yerde ilk Cemre diyen bir başka adam vardı. Genç kız için ilk Cemre diyen. İlk Cemre'si havaya değil gönlüne karışmıştı. O da sevdiği kız için Zerya'm diyordu.
Onun dilin de Zerya yüreğim di.
Yüreğim diyordu.
Zerya Hálin iki ismin ayrı şekiller de iki adamın yüreğine düşmüş hali...
Azad Saruhan karısının gözlerine bakıp "benim için Hálin'sin!
Saruhan konağı için Hálin'sin!
Mardin için Hálin'sin!"dedi.
Zerya adamın gözlerine bakıp" senin için Hálin'im Mardin için Hálin'im beni sevenler için Zerya'yım "dedi...
Adam karısının gözlerine bakıp yutkundu.
O Hálin'di!
Hálin yuva demekti.
Onun yuvası oydu. Ellerini uzatıp onun gece karası saçlarına götürüp "sen benim yuvamsın "dedi.
Acı bir berdel hikayesi.
İlk görüşte aşk...
30.01.2023 Roman ve Zerya kategorisinde 1. Sırada
BU HİKAYEDE Kİ OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KURUMLARLA İLGİLİSİ BULUNMAMAKTADIR.
KİTABIN KURGUSU BANA AİTTİR. KURGUMUN SAHNELERİN KOPYALAYIP TAKLİT EDİLMESİ HALİNDE GEREKLİ HUKUKİ İŞLEMLER YAPILACAKTIR.
#şiir kategorisinde 1. Sıra
12.07.2022 #roman kategorisinde 1. Sırada
0cak 2023 #roman kategorisinde 1. Sırada
Mardin'e Tutsak ismiyle yazılan ilk ve tek kitaptır.
Kapak tasarımı @merwanozcan_