§
Caddeye çıktığımızda burnuma tanıdık bir koku geldi, fakat hızlıca yok oldu. Ani bir refleksle arkamı döndüm, o'ydu... Koştum, koştum, koştum ama asla ona yetişemedim. Sanki... Sanki birden gelip yok olmuş gibiydi, kalabalığa karıştım. Buradadır, gitmemiştir, sonunda onu bulmuşumdur belki diye etrafıma bakındım. Biraz daha koştum, sesler kafamda yankılanıyordu,
''Seni hiç bırakmayacağım.''
''Seni seviyorum.''
''Belki bir gün bebeğimiz olur?''
''Efnan, buradayım sevgilim!''
''Efnan, ben artık seni sevmiyorum. Hislerim sadece bir yanılgıymış, üzgünüm.''
''Bırakmayacağım demiştin.''
''Yalandı, hem sen nasıl hemen ikna oldun seni sevdiğime?''
''Başka biri var hayatımda, senden daha güzel, daha zeki. O mükemmel Efnan. Hem sende benden daha iyilerini bulursun elbet.''
''Bizimki bir hataydı zaten.''
''Hamileyim...''
§
Hayatının merkezi olan adam, Efnan'ı en ihtiyacı olduğu anda yalnız bırakır. Peki ya olması gereken buysa? Efnan zaten beyaz atlı prensiyle henüz tanışmamışsa? Romantik komedi tadında Efnan ve minik kızının komik ve bir o kadar da dram dolu hikayesi, ideal eş ve baba adayıyla taçlanıyor.
Yanlız bir adam düşünün. İşkolik, kaba, sert, iri yarı. Öyle ki insanlar onun gözlerine bakmaya korkarken bir anda hayatına giren minicik bir bedenin bu adamı bir kediye dönüştüreceğini kim bilebirdi ki?
○○○○○○○○○○○○○○○
Kucağındaki minik kızına baktı içine dolan sevgiyle.
"Babasının güneşi, güzeli. İyiki geldin babam. İyki girdin hayatıma. Mis kokulum.."
○○○○○○○○○○○○○○○