Bıkmıştım, yine her zamanki olduğu gibi hayattan, insanlardan, kendimden ve her şeyden nefret ediyordum yine. O da hayatımdan gitmişti. Sadece ben kaldım. Bu koskoca şehirde tek başıma çaresizce yaşıyorum. Hayat o kadar anlamsızki bazen gerçekten ölmek istiyorum. Ama mümkün olmuyor kaç kere denedim ölmeyi. Ama ne fayda... Lanet girsinki bu hayat beni bırakmıyor. O kadar zor şeyler yaşadım ki artık kaldıramıyorum insanları kaldıramıyorum yalnızlığı. O kadar çok pes ediyorum ki. Ama pes etmenin bir fayda olmayacağını öğrendim. Küçükken annem hep bana bunu söylerdi 'Sakın ama sakın hayatın boyunca başladığın bir işi yarım bırakma' derdi. Bende bu hayatta olan son işimi tamamlayacağım. O işimde mutlu olmak. Ama olmuyor ne zaman mutlu olmaya çalışsam hep bir şeyler çıkıyor. Kendi mutluluğumu düşünürken yanımdaki insanları kaybediyorum mesela Alvi'yi kaybettiğim gibi. O benim canımdı, kardeşimdi. 15 senemdi. Ailemi kaybettikten sonra o kalmıştı bir tek yanımda herkes gitmişti o kalmıştı. O zaman çok yalnızdım, hala yalnızım. Değişen bir şey yok. Bazen şehirin en güzel yerine çıkarım. Bir binanın en üstüne. Manzara buradan o kadar güzelki. Her gün buraya gelirim. Burada bazen 1 saat otururum bazende bütün gün. Düşünürüm ailemi, Alviyi... Hepsini o kadar çok özlüyorum ki. Sadece hepsinin bir anda gitmesi beni çok üzüyor. Hayatımız o kadar güzelken bir anda her şey yok oldu. Hayatımızdaki o solmayan güneş gitti. Etraf bir anda kapkaranlık oldu. Artık Alvi'ye söz verdiğim son şeyi tamamlayacağım....All Rights Reserved