Bìn Biān Bùshì Hǎitánghóng 《 鬓边不是海棠红 》
1933'te Beiping, Çin'in en işlek şehriydi. Bu şehirdeki kalabalık diğer yerlerden farklıydı. Sadece gösterişli insanlarla ve yabancılarla dolu olduğundan değil, aynı zamanda burası eğlence doluydu. Kunqu Operası, Beiping Operası, Qin Çalgıcıları, hayal edebileceğiniz tüm geleneksel sanatlar ihtişamlı bir sahnede.
Burası aynı zamanda Shuiyun Kulesi opera lideri olan, söylentilerdeki ünlü Shang Xirui ve Cheng ailesinin Şangay'dan gelen ikinci genç efendisi Cheng Fengtai'nin tanıştığı yer.
Cheng Fengtai, Shang Xirui'nin saçındaki kırmızı erik çiçeğini aldı ve kendi kıyafetine yerleştirdi. Bir rüyadaymış gibi, yarı kapalı gözleriyle sanki çoktan Ebedi Sarayın içindeymiş gibi gülümsedi.
Shang Xirui söyledi, "Buraya gel, İkinci Efendiyle yürüyeceğim."
Chang Fengtai yanıtladı, "İstediğin sürece, her zaman yanında olacağım."
Bu, sahnedeki oyun sebebiyle tanışan iki kişinin hikayesi, iki satır şiir gibi ifade ettikleri kelimeler... Bu "Kış Begonyası"nın hikayesi.
ÖNCEDEN OKUDUYSANIZ BİLE TEKRAR OKUYABİLİRSİNİZ, ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ.
Mehmet:
"Gitmekte serbestsin." dedim, sözlerimi ölçüp biçerek. "Sana hür bir hatun olma imkânı sunuyorum. Ceneviz, Venedik, nereye arzu edersen."
Kayra'nın kaşları neredeyse fark edilmez bir şekilde oynadı. Şaşırmış mıydı? Bunu beklemiyor muydu?
Lâkin yüzüne hemen o mâsumâne maskesini taktı. "Sağladığınız imkân için minnetlerimi sunarım, sultanım." Eğildi, ardından dudakları şeytanca kıvrıldı. "Lâkin hür bir hatun olarak, eğer izniniz olursa, sarayınızda barınmayı talep ederim."