"orası benim yerim."
elindeki çay bardağını sağa sola yavaşça salladı, içindeki koyu renkli sıvı sıçrarken hafif sırıtışı bebek suratına yerleşmişti.
"şimdi, oturursam ne olacak?" dedi, oyuncu tavrı ortamı sarmalamıştı. bıyıkları dudaklarının kenarına ulaşan, geniş omuzlu adam bir nefes çekti. "oturursan görürsün ne olacağını."
"bak oturuyorum.." son harfleri uzatırken, diğerinin her zaman oturduğu yere çöreklendi, kahvehanede oturan herkesin bakışları korkuyla Serhan'a dönmüştü.
serhan'ın tek yaptığı şey ise gülüşünü bastırmak için başını yana çevirmesi ve Eser'i kastederek "hasbinallah." diye fısıldamasıydı.
alâ aktaş, çok uzun zamandır ünlü müzisyen alaz çevik'in dmlerini kendi yaşantısı ile doldurmuştu. alâ, zaten görmez diyerek her şeyi anlatırken alaz konuk olduğu bir programda ilk defa dmlerini okurken gözüne alâ'nın yazdığı mesajlar çarpar. sonrasında ise zaman, ikisini de hortum gibi sertçe içine çekecekti.
3.1.25'
#1 instagram 11.1.25'
#1 whatsapp 6.2.25'
#1 sosyal medya 17.2.25'
#1 anonim 17.2.25'
#1 kurgu 9.3.25'