Adam sönmekte olan mumun ışığı altında uyumaya çalışan torununa baktı.Kızın mavi gözleri sanki hiç uyumayacakmış gibi etrafa bakıyordu.''Daha uyumadınmı küçügüm? diye sordu gülümseyerek.Kız canı sıkılmış bir halde ''Biliyorsunki sen bir hikaye anlatmadan uyuyamıyorum dede bunu bile bile neden hergün aynı soruyu tekrarlıyorsun?. Adam biraz kendine kızarak birazda şansına küserek ''Peki öyleyse sana bugun Elakhtur'un varisi Talin Fırtınadogan ve arkadaşlarının hikayesini anlatacagım.Kız biraz bozularak ''Umarım bu hikayede geçen gün anlattığın o aptal buz devi hikayesi gibi degildir.Adam kızın omuzlarına kadar dökülen saçlarını okşadı ''Merak etme bu hikaye seni o kadar sıkmayacak sana anlatacaklarımın hepsi gerçekleşmiş olan bir olayın kısa bir özeti.Buna bizzat kendim şahidim''.Kız sabırsızlanarak eh peki oyle olsun bakalım bu hikaye bitene kadar uyumayacagım.Adam gülümsedi çok iyi biliyorduki en fazla bir saat sonra deliksiz bir uykuya dalacaktı.Eh ne yapalım en azından dışarıdaki aptal insan sürüsünden daha meraklı dinlemeye diye düşündü ve başladı hikayesini anlatmaya. Derlerki bir gece Goldrin adındaki altın renkli bir ejderha on üç yaşında Gilda adındaki kızın rüyasına girer ve şu sözleri söyler. ''Sana üç haberim var kanımın kanı.Üç yıl içinde üç yoldaşla çağlayanlara karşı üç gün savaşacaksınız.Yoldaşlardan biri içindeki iyiligi öldürmeye çalışan bir savaşbeyi ve kralkan.Diğeri öldürürken ağlayan bir gölge ve sonuncusuysa bilgeliğini kendine saklayan kendi gücünün sınırların aşmayı isteyen tamahkar olmayan bir büyücü.Biri dünyaya barışı diğeri kaosu getirebilir birinin içtigi zehir hepimize bal olabilir ve birinin geçtigi yol hepimize mezar olabilir.Biri dünyayı kurtarabilir diğeri yokedebilir.Hem kim bilir kanımın kanı belkide bu dünya için yapılacak herşey yapılmıştır.Elakhtur bile ihanet ettiyse bu dünya için umut yoktur.Belkide hiç olmamıştır...