Başını kaldırdı ve karşısındaki büyük eve baktı. Yeni bir başlangıç yapacaktı. Gözünü gezdirdiği evden ağır hareketlerle çevirdi kafasını. Yeşil bahçede bantlanmış onlarca koliye baktığında başının tam ortasında bir ağrı bedenini uyardı ve günlerin yorgunluğunun üstüne kasvetli bir şekilde çöktüğünü hissetti.
Oturacak bir yer aradığında, bulamadı. Ağrıyan dizlerinin üzerine çöktü. Bu kaçıncı yeni başlangıç diye geçirdi içinden. Kaçıncı yeni başlangıç olacaktı ve kaçıncı kalp kırıklığı? Ama, diye devam etti kafasının içinde, kendisiyle konuşurken, bu sefer bağlanma olmayacak dedi. Bağlanma olmayacaktı ve böylece acıda.
Düşünceleri ve anılarıyla boğuşurken bu lanet anılar için bir ilaç olmasını diledi, böyle bir ilacın olmadığını bildiği halde. Ama aslında onun henüz bilmediği bir ilaç vardı. O ilaç bir insan olacaktı.
Bu ilacın nerede ve ne zaman karşısına çıkacağı koca bir muammaydı. Ama o ilacın, ilaç olduğu acılı anılardan daha büyük acılar doğuracağını nereden bilebilirdi ki?
Beril, komşusu Ilgar'ın gizemli işlerine tanık olursa ne mi olur? Gelin beraber öğrenelim.
Beril ve Ilgar'ın sır dolu hayatları ve içinizi ısıtacak, kalbinizi sarıp sarmalayacak ve yüreğinizi ele geçirecek bir aşk hikayesi.
"O zaman evlen benimle" dedi düz sesiyle. Bakışlarım anında onu buldu. Gözlerim gözlerine kenetlenmişti sanki..
İşte yine birileri berdele kurban gidiyordu..
Hayat onu bir şeylere zorluyordu
Biz yine bir şeylere doğru sürükleniyorduk..