Kalemden dökülen kanlar... İzi silinmeyecek geçmiş, geleceği şekillendirirken tepetaklak olan hayatlar. Küçücük bir kız çocuğunu ruhunda taşıyan ruhsuz bir kadın. Yıllar önce ona hediye edilen kalem ile birini öldürmüş olmasının gerçeğini idrak edemeyecek kadar o andan soyutlanmış bir çocuk. Karanlık bodrumda, kolları arasında her geçen saniye soğuyan minik beden ile tıkılı kalmış bir kız çocuğu... Adı Yaşam olan yarışa çok geriden başlamış olmasına rağmen elinden hiç bırakmadığı kalemi ile güçlenen ve onu silah olarak kullanan bir yazar. Kaleminden dökülen her kelime ile insanları büyüleyen ve kendine hayran bırakan bir zekâyla işlenmiş kurgular. Çok satanlar listesinde hep zirvede. Yaşam denilen yarış artık onun ellerinde şekillenirken bir akşamüstü, onun da deyimi ile kitaplara konu olacak bir olay yaşar. Bir seri katil olan Finn, onu mahkûm etmek isteyenlerden kaçarken kendine siper olarak Luna'yı kullanmaya karar verir. Luna keskin zekâsı ile Finn'in elinden kurtulunca çıkan çatışmada Dedektif Blake son anda Luna'yı ölümden kurtarır. Finn ağır yaralı bir şekilde hastaneye kaldırılır ama yakalanmasına sebep olan kişiyi de zihnine kazır. Artık yeni bir amacı vardır. Onun mahkûm olmasına sebep olacak olan kişiye sonunda ölüm olan bir cehennem yaşatmayı amaçlar. Bu sırada Luna da onun ile uğraşan Dedektif Blake'i takıntı haline getirmiştir. Aralarındaki elektrik ikisinin de düşünmeyeceği şeyler yapmasına sebep olurken hayatları normale dönmüş gibidir. Ta ki Finn hastaneden kaçarak Luna'ya sıradaki kurbanının o olduğuna dair bir mesaj bırakana kadar. Adım adım Luna'ya yaklaşan Finn, Luna'yı korumak için elinden geleni yapan Dedektif Blake ve kendini ölüm ile burun buruna bulan Luna... Bir Yazar, Bir Seri Katil, Bir Dedektif ve Bir Roman...
5 parts