Gidiyordum benliğimi bitiren , soğuk rüzgarını arsızca yüzüme vuran şehirden gidiyordum, mutlulardır bence benliğimi , sevdiğimi sevdiklerimi alan şehirdeki katil dolu insanlar mutluluk peydası oluşmuş pislik sırıtışlarıyla mutlulardır . Son kez yüzümü yalayıp geçen soğuk rüzgarı selamlayıp botlarıma yağmur nedeniyle oluşan çamur birikintileri umursamayıp bakışlarımı uzaktan toprak yığını ama aslında mezar olan içinde yatan meleği gözlerimle selamladım ,Yavaşça ilerleyip mezar taşına tutunup yere çömeldim, içinde yatan meleğin hayalleri , benimle ile birlikte olduğu anılar şerit filmi gibi geçti gözümün önünden canım yandı son kez bu şehirde , ve son kez konuştum bu şehirde ;
•Asi Aklim
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi.
İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o çıkartır.
**
Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu.
Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
☯
"Susma. Çünkü dudağının üstündeki o çukur derinleştiğinde istesen de konuşamayacaksın."