"Güçlü olan yaşar, güçsüz olan ölür ve sen Eflin Doğan güçlü gibi gözüksen de güçsüzsün izle kardeşinin ölümünü." Bir silah patladı gökyüzü yerime öfkesini kustu. Bir çığlık gökyüzünü parçalamak ister gibi yankılandı. "Hayır!" Ellerimin arasından silahım düştü Oğuz'a doğru koşmaya başladım. Oğuz sertçe yere düştü. Azat'ın hayır diye bağırması hâlâ kulaklarımdaydı. Oğuz'un yanına gidince gözlerinin içine baktım. "İyi misin?" Kolundan akan kana baktım başını salladı. Derin bir nefes aldım annem ve babamın üçüncü ölüm yıldönümünde kardeşimi de kaybettim diye aklım çıktı. "Oğuz hemen uçağa gidin bir an önce buradan gidin." Oğuz vurulunca elimdeki silahımı düşürmüştüm. Yerde duran keleşi aldım. Bize doğru koşan teröristi alnının çatından vurdum. Oğuz ve yolcuların uçağa binmesini sağladım. Oğuz elini uzattı. "Hadi abla gidelim buradan." Oğuz'un gözlerinin içine baktım. "Buradan git merak etme bana hiçbir olmayacak." Oğuz bu sözlerime itiraz etti gidelim dedi. Ama olmazdı annem, babam ve Can'ın katilinin gitmesine bir kez daha izin veremezdim. Onun gitmesine bir kez sebep olursam Maya'nın silahından çıkan kurşun bu sefer Oğuz'u ellerimin arasından alabilirdi. "Abla dinle beni bak onlar çok tehlikeli ailemden geriye tek sen kaldın sana bir şey olmasına izin vermem." Bir taraftan Oğuzla konuşurken, bir taraftan da bize doğru gelen teröristleri vuruyordum. "Olmaz Oğuz, Azat ve Maya'nın kaçmasına izin veremem. Sana dediğimi yap. Çatışmanın ortasında uçağa müdahale edemezler hemen uçağa bin ve Türkiye'ye dön." Oğuz itiraz edeceği an sertçe gitmesini söylediğimde uçağa bindi. Sahra'yı fark edince ona doğru koştum. Kurşun bitmişti keleşi yere attım. "Hemen uçağa bin." Kolundan tuttum ayağa kalktı elinde tuttuğu silahı bana uzattı. Silahı elinden aldım. Cover by: eskiseverAll Rights Reserved