Ferhat Şırnak'ın önde gelen ailelerinden birinin oğluydu. Tavır olarak sakin çok konuşmayan biri olduğundan hep merak edilen, keşfedilmeye çalışılan bir erkek olmuştu. Gerek ailesinin gerek kendi karizmasının etkisiyle ergenliğinden beri kızlar peşinden ayrılmamıştı. Memleketini çok severdi. Futbola meraklıydı. Okullarını bitirir bitirmez Şırnak'a dönmüş ve ailesinin iş kolları dışında planladığı bütün işlerini orada kurmuştu. Başarılı bir iş adamı olmayı her zaman memleketini geliştirmek için istediğinden, başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmemişti.
Pınar nam-ı değer PINARİSTAN girdiği ortamlarda ışık gibi parlayan, simsiyah saçları deniz mavisi gözleri düzgün fiziği ve neşeli halleriyle herkes tarafından sevilen genç İngilizce Öğretmeni, ilk görev yeri Şırnak merkezde bir lise olunca İzmirli ailesi onu göndermek istememişlerdi. Göz bebekleri tek kızlarını karışık bir şehre gönderip, başına bir şey gelmesinden korkuyorlardı. Ancak inatçı kızlarını ikna edememişlerdi.
"İstan" eki bir sözcüğe eklendiğinde yer ve ya ülke belirtmek için kullanılıyordu. Pınar da sevdiklerini öyle sahipleniyor, öyle yanlarında oluyordu ki bu ismi ona büyük abisi koymuştu. Sen bizim yurdumuz, sensiz ıssız bir yer gibiyiz PINARİSTAN demişti. O günden sonra kendi de çok sevmiş ve bir şeyden vazgeçecek olsa sen köklerini saldıysan kimse o köklerden kopamaz Pınar hadi bakalım diyerek kendini ikna ediyor ve başarılı oluyordu.
Egeli ve öğretmen kadınlardan özellikle kaçan genç adamı bu neşeli kız kendine aşık edecek miydi?
Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır.
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)