*NEJLA SUBAŞI* Genç kadın kapıyı aralarken göreceklerine hazır değildi. Herkes gibi buraya gelmeden önce nasıl bir yer olduğunu kafasında tasvir etmiş, umduğu gibi bulacağına odaklanmıştı. Belki de buraya gelmeden önce bir daha düşünmeliydi sonuçta içerisi anılarıyla doluydu ama biliyordu ki bu kapıdan şimdi girmezse bir daha önünden bile geçemeyecekti. Ahşap kapıya içindeki ürkekliği saklamak ister gibi sertçe baktı. Bir şeyden korktuğu zaman böyle yapardı. Annesinden gelen bu özelliğe tüm içtenliğiyle şükretti. Bazen güçlü görünmek her şeyden önemli olabiliyordu çünkü... Eli Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kapı kulbunu kavrarken yapacağı şeye gerçekten hazır mıydı? İçeri girip annesinin ve babasının ölmeden önceki nakil aldığı gücü ve kudretini tüm aklıyla benimseyebilecek miydi? Kapı kulbu onun girdiğini belirtmek istercesine ses çıkarırken mekanik bir hareketle aldığı cesareti hızlı ve emin adımlarla içeriye girerken gösterdi. Yanında Efe'nin olmasını ne çok isterdi ama buraya geleceğini söyleseydi eğer, Efe genç kadından daha çok heyecan yapıp tüm cesaretini kıracaktı ; bunu adı gibi biliyordu. Çocuk sesleri kulağından kalbinin en derinliklerine yol alırken hızlı adımlarını daha çok serileştirdi ve Güncan Hanım'ın önünde durdu. Güncan Hanım ise kendisiyle onur duyar bir hareketle tam önüne gelip tüm samimiyetini kullanarak kadına görünmez ama çok etkili bir güç gönderdi. Biliyordu ki şimdi söyleyeceği sözler genç kadını çok etkileyecekti bu nedenle kelimelerini düzenli bir biçimde, tüm dikkatini vererek seçti ; aksi takdirde genç kızın orada yığılıp kalacağı çok baarizdi. ''Evine, çocukluğuna, anılarına, annene ve babana hoşgeldin balkabağım. Hepimiz gerek yanında gerek arkanda olacağız sakın üzülme."