Gözlerimi 4 kez ağır ağır kırpacak zaman verdim kendime. Kısacık, insanların tabiriyle erkek gibi kesilmiş, iki yanı kazınmış, mor saçlarım ıslandıkça kapüşonun içinden kurtulup alnıma düşmeye başlamıştı. Elim septum piercingime gitti ve alışkanlıkla burnumun ucuyla beraber onuda 1 kez geri ittim. Ağlamıyor olmama rağmen burnumu çekiş sesim sessizliği bölmüştü. Telefonu cebime geri koyarken yavaşça kafamı kaldırıp etrafında kimsenin kalmadığı mezara baktım. Komikti. Birkaç gün önce bu mezar taşını ben yaptırmıştım. Üstünde sadece bir isim, bir formalite soy isim, ha birde ölüm tarihi vardı. Doğum tarihi, yoktu. Hatırlanmasını istediğim birşeyde değildi zaten. Koyu renkli bir mermerdi. Beyazdı ama kirliydi sanki. Üzerine yanlışlıkla siyah boya dökülmüş gibiydi.
1 saat kadar önce aslında kısmen kalabalıktı burası. İnsanlar vardı, izleyen, toprak atan, mezar taşına dokunan.
Ama hayır. Ağlayan yoktu. Çiçek yoktu. Bir avuç toprak alan yoktu. Mezar taşını okşayan yoktu.
Çünkü cenazem için gelmemişlerdi.
Öldüğümden emin olmak için gelmişlerdi.
Hiç kimse birbirine rol yapma gereği bile duymamıştı. Duygusuz bakışlar her yerdeydi. İmam yoktu, dua yoktu, kefen bile yoktu. Ağır bir tabut, açılan hazır bir mezara bırakılmış, üzerine örtecek kadar toprak atılmış ve benden kurtulunmuştu.
Ya da, belkide başaramamışlardı. Başaramamışlardı, öyle değil mi?
Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi.
"Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak."
Duyuyor musun?
Senin ruhun ölümün kırçıl masalı,
uçurumlar vaad etti sana.
Damarlarında zehir gezerken, yasadışı bir soğuk işledi zihnine.
Kimsesizlik kanamalı bir acının yollarında tökezlediğinde, kız çocuğunun sesini bul,
Aynadaki kırık yüzünü topla,
Gözlerinde seğiren acı denizinde yüzdür.
Uçurumların seri cinayetleri yalpalandırırken, ruhunun sesini sakla cebinde.
Ağzını açsan bir ayna dolusu cehennem,
sesinin gülen yanına bir ölüm daha sus!
Yağmur işgalli bir gecede kapını çalanlar; bak sana getirdi dil sürçmeli peltek yanlızlıklar, satırlarında kan sızar.
Yanlız kalmaktansa dolaşan kanında, yara olup kana adın her anıldığında.
LEZÂ...