"Hayat mı seni karşıma çıkaran..." nefesi boynumu ısıtırken elleri belimi sardı. O gece beni şeytanlardan korumak için sırtından dökülüp koparılmış kara kanatları beni örttü. O gece bir şeytan vardı, bir de ben vardım.
"Yoksa ben çok mu günahkar bir adamım, Yangınım?"
•••
"Yakıyorsun." fısıldadım. "Beni yakıp kül ediyorsun."
Islak dudakları göğüslerimden boynuma tırmandı.
Parmakları tenime dokundu. Şehveti bedende, ruhta ve kalpte hissetti, hissettirdi. Soluğu tenime çarptı, yanmaktan kül olmuş tenimi nefesiyle harlayıp yeniden beni yakan ateşiyle kapladı. Birleşmiş bedenlerimiz ve ruhlarımız ateşimizde yanıp kül oluyordu. Her dokunuşta, birbirine özgürleşen, her solukta ve tutku dolu her bakışta ateş yeniden harlanıyor, daha büyük bir güçle kıvılcımlanıp parlayarak yanıyor ve yakıyordu. "Sadece sen mi yanıp kül oluyorsun?" diye sordu. Sesini duyunca ürperdim. "Bu ateş ikimizi de yaktı, kül etti sonra yeniden yandı. Bundan asla kurtuluş yok. Küçük bir kıvılcımdan yanan ateş daha büyük yangınların başlangıcı olacak."
Ateş ve barut gibiydik. Kendi ateşimizle yanıp kül oldukça, daha da yandık. Yandıkça birbirimizi yaktık. Bu gecede yanıyorduk. Onun ateşiyle yanıyordum. Kül eden oydu, kül olansa ben.
Kapak tasarımı; thezeyyra
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."