İndiler, bindiler.
Taşıdım onları medenice gitmek istedikleri her yere. Paramı vermeyenler, hakaret edenler, adam yerine koymayanlar oldu.
Çeşit çeşit insanlar aldım; efendileri, kibarları, saygıdeğer yüzlere sahip şahsiyetleri. Bununla birlikte fahişenin fercinden fırlamış piçleri de aldım. Edepsizliklerini sergilemeyi ihmal etmeyen şereften mahrumları da.
Saygılı davranıp, hakkı hukuku gözeten insan gibi yolculuklarla da karşılaştım, uçkuruna düşkün bir embesilin rızasız, zor ve şiddet kullanarak fallusunu günahsız, yoksul bir dişinin üçgenine yerleştirme sonucu fışkıran spermlerin rahme ulaşma sonucu doğup başımıza bela olan kaçkın, sosyopat ve psikopatları da.
Yağmurlu bir gecede, kesik elektriklerin yarattığı karanlık bir atmosferde, kapkaranlık bir mahallede biri "dur" çekti ve aldım meçhule sürerek.
(Tamamlandı)
26 yıl önce karışan hayatlar.
Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi.
Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur?
Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi?
Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır.
Peki şimdi iki genç kız ne yapacak?
Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi?
Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki?
Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?