Bizden Ötesi

Acıyla haykırdı, videodaki kadın. "İstemiyorum," dedi. Yalvardı cellatlarına. "Maya diye birini tanımıyorum! Deli falan değilim ben!" diye haykırdı. Kimse dinlemedi. Yine. Elleri bağlandı önce, sanki bir şey yapabilecekmiş gibi. Ayaklarına geçirildi soğuk prangalar sonra, sanki kaçabilecekmiş gibi. Kendisine doktor diyen, Hipokrat yeminini umursamayan beyaz önlüklü, kendisini ve o kadının sağlığını bir çanta paraya satan o adam geldi tüm acımasızlığıyla. Nefret ediyordu o kadın o adama yalvarmaktan. Gözlerinden bile okunuyordu bu. Ancak yine yalvardı. Zayıflığına lanet etti. Güçsüzlüğü yüzünden cehennem sıcaklığında yaşlar akıttı yanaklarına. Yinede çırpındı. Gücü yoktu çünkü; o ağır ilaçları vücudu kaldırmıyordu. İyileşecek, diyordu o kendisini satan doktor. İyileşmeyecekti o kadın. Aldığı her ilaç bedenine her geçen gün sadece zarar veriyordu. Mesela kimse; tanıdığı, yeni tanıştığı hiç kimse o şifa olacak dendiği ilaçlar yüzünden bir böbreğinin alındığını bilmiyordu. Her adımını izliyoruz, dedikleri bu insanlar bundan da haberdarlar mıydı?
...

Simyacı'da der ki; "Bir şeyi çok istersen, onu gerçekleştirebilmen için evren seninle iş birliği yapar." Çok istersen olur mu, bilmem. Ama Yağmur'un sevgisine bir türlü karşılık alamadığı ve dilediği dileklerin gerçekleşmesini çok istediği bir hikayem var.

...

'Biz' olabilmek için sarf edilen çabanın 'Ötesine' geçemeyen buruk bir aşk hikayesi. Bir Kelebek kanat çırptı şimdi. Uçsuz bucaksız Deniz'in dibine sürüklenmeden önce.

...

BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR.

YAYINLANMA TARİHİ:18.02.2022