Mİ'LAT

Alkolik, ilgisiz bir baba ve annesiz büyümek zorunda kalan Lavin Zemherir'e hayatı sevdiren tek kişi çocukluğu Milat'tır. Yaşadığı zorluklara rağmen mutlu olabildiği hayatı on altısında çocukluk aşkının onu terk etmesiyle ilk geri dönülmez kırılmayı yaşar.

İkinci kırılma babasının ölümüyle yetimhaneye verilen Lavin'in yer altının sayılan isimlerinden biri olan Mustafa Zemherir tarafından evlat edilinilmesiyle gerçekleşir. Mustafa Zemherir her ne kadar Lavin'e iyi davransa da içinde bulunduğu hayat bir bataklıktan farksız değildir.

Önünde iki seçenek vardır; ya bu bataklığı yok edecektir ya da içinde yok olacaktır.

Geçmişin hesabını sormak, çocukluk aşkını bulmak ve bir hain olarak anılmak pahasına bu bataklığı kurutmak için istihbaratla iş birliği yapmaya karar verdiğinde ise hayatın ona büyük bir sürprizi vardır.

Çünkü çocukluğu, ilk aşkı, geçmişteki tüm güzel anıları artık yer altının önemli isimlerinden biri haline dönüşmüş ve onu hayatına geri istemektedir.

"Bir dilek tut."

"Seninle hiç tanışmamış gibi olmayı diliyorum."

Geçmişle gelecek,
İyiyle kötü,
Doğruyla yanlış o gece birbirine karıştı.
Hayat bu ya, dileği gerçek oldu.