"Sen sevilmeyi bırak değer görmeyi bile haketmiyorsun Ahza." Bağırarak söylediklerinin ardından herkes suspus olmuş bizi dinlerken dudaklarımda acı bir tebessüm oluştu. Gözlerimi gözlerinden ayırmazken elimi ceketinin üzerinden göğsüne bastırdım. Ellerim kumaşın üzerinde yerini aldığında kalp atışları hızlanmış, vücudu kasılmıştı. Tırnak uçlarımı kalbinin etrafına batırdığımda "Sana yemin ederim ki ellerimin altında titreyen kalbini söküp alacağım." dedim. Sinirle yutkundu. Sinirli olduğu şey ne sözlerimdi, ne de yaptıklarım. Onun tek siniri kendineydi. Ellerimin altında titreyen kalbineydi. Ama bilmiyordu ki herşey yeni başlıyordu, madem yakıp yıkmak bu kadar kolaydı; yanacaktı, yıkılacaktı. Nefretimin altında ezilip kalacaktı.