"Birgün, gerçekten birgün hiçbir şeye göz yummayacağım. Bana yapılanları misliyle ödeteceğim. İşte o zaman sakın karşımda durma. Gerekirse yanarım ama yakarımda. Umarım o gün geldiğinde saçımı okşuyor olursun baba , yoksa her şey için çok geç demektir." ___________________________________________ "O gün geldi baba" Belki o gün geç bile kalmıştı. Bunu dememle oda evi terk ettiğim günü hatırlamış olacak ki elini sertçe yere vurdu. Kendine kızıyordu belki bana yaptıkları için asla kendini affetmeyecekti. Affetmesini de istemiyordum zaten. Bana yaptığının cezasını çekmeliydi, çekecekti. Her gün, her gün kendinden nefret ederek kafayı yiyecekti. Her aynaya baktığında orada kendini değil bir çocuk katilini görecekti. Ruhunu öldürdüğü bir çocuğun katilini... Nasıl ben her baba kız gördüğümde yutkunamıyorsam o da her çocuk gördüğünde bana yaptıklarını hatırlayarak yutkunamayacaktı. Tanrı onun cezasını kendinden nefret etmesini sağlayarak vermişti. Buna üzülmüyordum çünkü şuan ölmeme dakikalar kala beni mutlu eden tek şeydi. Daha düne kadar böyle bir durum olsa içimde bir yerlerde hala onun canının yanmamasını isteyen bir tarafım olurdu ama şimdi hissizdim. Hiçbir şey umrumda değildi. Çünkü bana yaşattığı herşeyin bir hiç uğruna olduğunu anlamıştım. Bu yüzdendir ki ona karşı içinde olan bütün merhameti sevgiyi şefkati herşeyi kaybetmiştim. Belki buna bile geç kalmıştım... "Kaldır başını hakan bey... Her defasında gözlerinin önünde ölürken kafanı çevirdin. Bugün izleyeceksin ölümümü. "Sana verdiğim son şansı kaybettin şimdi gözlerime iyi bak ne yazıktır ki bir daha açık göremeyeceksin."All Rights Reserved