Syrena Hosk, normal bir üniversite öğrencisiydi, ta ki annesi kaçırılana kadar... Babası onu şirketinin ana merkezine Burlington'dan, Vancouver'a götürür. Ve tesadüf eseri karşılaştığı çocuk, aslında Syrena'nın ruhundan gelen yalnızlık hissini yok edebilecek tek kişi midir? Tesadüf sizce kaderin bir simgesi midir? Bunları anlamanın tek bir yolu vardı; onların hayatına sızacak ve şüpheleri beyninden atacaktı. Ama bu kahramanlık işleriyle uğraşırlarken kıvılcımlanabilecek aşkı kimin aklından geçebilirdi? Ya da gerçek dostlukları? Fakat emin olduğu tek bir konu vardı; o da hiçbir şeyden emin olmamasıydı. Kilitlenen bu sırlar onu, gün geçtikçe en imkansız olaylara inanma olasılığını bile azaltarak'imkansız' terimini ortadan kaldıracaktı. Hepsi gerçekti, delirmemişti, henüz. Peki ya siz, bu çılgınların maceralarını tanık olmaya hazır mısınız? * * * "Ben Syrena Hosk, bu hikaye benim kim olduğumu anlatıyor."
3 parts