''Nasıl nazik davranacağımı bilmiyorum ben kızım, ne yapayım?''
Gözlerimi kısarak sinirle baktım Bulut'a.
''Onu da mı Yağmur öğretsin?''
Sırıttı pişkince.
''Yağmur öğretecekse olur.''
Al işte, böyle tatlı olma bir be. Trip de attırmıyor ağız tadı ile. Zalim.
Bulut'un ukalaca konuşması ile ona döndüm:
''Bence de hep tatlıyım be. Ama yakışıklıyım da, çekiciyim, kaslıyım, her şeyimle mükemmelim lan be- Ah ne yapıyorsun kızım ya? Hayır anlamıyorum, bacaklarımla ne alıp veremediğin var? Tekme yiyorlar her gün. Rutin haline getirdin mübarek sen de tekme atmayı. Ama sen de haklısın, birinin bu kadar güzel bacakları olsaydı ben de yapard- Lan!''
Benden bir yumruk yemesi ile sustu derken tekrar devam etti konuşmaya Bulut.
''Yağmur, yumruklarının da bi gideri var aslında biliyor musun? İlk günden beri yumruk yiyorum. Bence bana aşıks-''
''Bak çocuk, kafanı kopartırım senin! Utanmasan egondan çocuk yapacaksın be! Hayır dayak yiyorsun, hala ben mükemmelim diyors-''
''Ama öyleyim, değil miyim aşk olsun?''
''Bu sefer. Ciddi ciddi. Öldürücem seni. Kaçma Bulut.''
-KÜFÜR İÇERİR-
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *