Başarılı bir Komiser ve yiğit bir Yüzbaşı'nın hikayesi. ⛓️ Yağmur taneleri çığrından çıkmış bir şekilde yüzlerimizi ıslatıyordu. "Yalandı." diyerek mırıldandım, ona karşı. Damlalar bile ona olan aşkımı dillendirirken saklamanın bir yararı olmadığını anladım. "Yalandı, her şey yalandı. Kankalık adına yaptığım her şey yalandı. Seviyorum ulan seni! Aşığım sana! Dünyada tek odun sensin ve ben de sana yandım! Var mı bir diyeceğin?!" haykırışlarla aşkımı itiraf etmekle çok büyük bir aptallık yaptığımın farkındaydım ama ne kadar umurumdaydı? Yaptığım en güzel aptallık sebebim olsa da sözlerimi ona haykırarak göğsünü yumruklamaya devam ediyordum. Beni belimden tutup bir anda kendine çekmesiyle "Var." demesi bir olmuştu. Mavi gözlerimin içine şehvet dolu bakıyor, mal mal sırıtıyordu karşımda. Ulan şerefsiz çok güzel gülüyordu. Deliydi bu adam ve ben de bir deliye tutularak deli olmuştum! Onun mavilerine ise ben kızgınlıkla bakarken beni bir an bile serbest bırakmaya izin vermeden dudaklarımı büyük bir ihtirasla öpmeye başladı. Uğradığım şokun etkisinde iken hiçbir şey yapamıyordum. Düşündüm ve o an sadece bana denileni yaptım. Onun tutkusuna kapılarak bu aşkın alevinde ben de yanacaktım. Şehvetin denizinde boğulmuş gibi beni öperken ben de karşılık vermeye başladım. Gözlerimiz kapalı olsa da dudaklarımız ve ruhlarımız birbirine dokunuyor, kalplerimiz ortak atıyordu. Mahallenin ortasında öpüşüyorduk basbayağı lan! Onun dışında hiçbir sorun yoktu, aşıktım ona. "Aşkın mapushane, içinde ben mahkum." ⛓️ Kitap kapağı şahsıma aittir.All Rights Reserved