Mavi; güçsüz saydığı kızları avlayarak yanına çeken ve işkencelerle öldüren bir toplumdu. Lacivert, üstünde 'M' harfi olan bir kutuda en sevdikleri kişinin yaralı fotoğrafını yollayıp daha da zayıf düşürüyor ve en çöküşte olduğu zaman yanlarına çekiyorlardı. Üç sene önce duraklamaya girmiş olan bu toplumun tekrar hareketlenmesine sebep olan ilk vaka ise Simay'ın ta kendisiydi...
Ama... Sadece tesadüf müydü?
Her şey sandığı gibi miydi?
Herkes tanıdığı gibi miydi?
Sırlar içerisinden çıkabileceği gibi miydi?
Hayatı dürüst bir şekilde mi kurulmuştu?
.......
"Atlatılması neredeyse imkansız olan birçok şeyi atlattık. Mucizeleri, tesadüfleri kanıtladık. Ve bunların hepsini beraber yaptık. Arada kavga ettik, bağırdık çağırdık, kırdık, ağladık ve hatta öldük, öldürdük... Ama hepsini hep beraber yaptık. Her şeyi beraber yaptık. En sonunda beraber kalmamız, birbirimize koşulsuz şartsız güvenmemiz imkansızdı, dipsiz bir karanlığın bembeyaz olması kadar imkansızdı. Ama imkansızlıkları bile başarabildik. Biz başardık. Biz. Beyaz Karanlık."
Ben şimdi ne gidebilirim senden, ne de senin olabilirim. Ben arafta kalan yıkık dökük bir ruh, ve sen içinde olmak istediğim o huzurlu beden. Ancak benim sana adım dahi atamayacağım yolların var çocuk. Senin olamadığım günlerim var. Seninle olamayacağım yıllarım var benim şimdi. Sabırla beklediğim o güzel sonların hep bir acısı var artık. Tüm acıların sonunu beklerken ortada bir yerde tıkanıp kalmak, ve senin beni bırakıp gitmek zorunda oluşun...
Genç Kurgu içerisinde #25💙
11.11.2017