...Belki de dedikleri gibi bir yerden beni izleyen biri vardı. Büyüdükçe inançlarımı yitirip unuttuğum biri. Duymuştu belki de onu inkar eden düşüncelerimi ve sonunda halime acıyıp beni affetmişti. Onu benim karşıma çıkartmıştı. Böyle mi ispatlamak istemişti varlığını? Ve belki de bedenin değilde, ruhun saf olması gerekliydi affedilmek için. Ruhum hep saftı. Saflıktandı belkide yaşadıklarım. Herkesi kendim gibi görmemdendi. O gelince, yeni bir başlangıcı da beraberinde getirmişti. Benim için bir armağandı, bir kahramandı o. Hayatımın bir parçası değil, tüm hayatımdı. Ve olur da bir gün onu kaybedersem, yola nasıl devam ederdim? Edebilir miydim?