Hayallerimi yitirip yaşamıma son verdim. Böyle olmasını istemezdim, bir ses tonunda değişen hayatlar da oluyor. Bir daha olmayacağını biliyorum, tadım tuzum da yok zaten. Geçen yıllar kısa geliyor, kalan ömür de kısa. Mutluluk aramıyorum, sıcak ses tonun ile bakan gözler.. Bilmediğim oyunun kavgasına girmiş mızıkçı bir çocuk. Aslında böyle olmasını istemezdim, özgürlük öyle sarmış ki bedenimi... İnanın gerçekten böyle olmasını istemezdim. Yol uzun, e zaman da dinlemiyor zaten. Günlerce uyusam uykusuz kalırmışım gibi, sevmeler yetmiyormuş bana. Sevilmeyi bekliyormuşum gibi... Sevilmeler de yetmiyormuş bana, birini bekliyorum gibi.. Düşünceler beynimde bir yanardağ, sarmış etrafını dumanlar. İçime mi patlasam, dışıma mı? Kimlere ne anlatsam, herkes kendi kavgasına düşmüşken ben de biraz yolumu bulsam. Bulsam da ne yapsam? Ben kendi ruhumun kanadında çırpınırken... Buraya gelmem kolay olmadı. Bilinmez kavgalar, ruhumu saran kara bulutlar, zihnimin ağır bağırtısı. Derin bir çığlık, böyle olmasını istemezdim. Hayat gerçekten de seçim kararlarını senin eline bırakmıyormuş, kaderin seni sürüklüyormuş, geçmişe baktığımda hiçbir seçimi ben yapmadım ki! Böyle olmasını istemezdim, kaderimin yolunu bulmaya çalışırken... Ya Allah aşkına kim böyle olmasını istedi ki?! Sen istedin mi? Siz istediniz mi? Hayatının rotasını kim buldu? Kim hayatını yoluna koydu? Herkesin hayatı yolundaysa, kim bu ağır sancıyla çırpınanlar? Ben miyim? Sen misin ? Biz kimiz, niye varız? Ne yapacağız? Kimse beni hatırlamayacaksa, benim varoluş amacım ne? Bu bir imtihan mı?! Dedim ya zihnimin ağır bağırtısı... Yoğun, susturulamaz, bir şeyleri değiştirmeye çalışırken her şeyi batıran o ses. Hayatımı yoluna koymak için mi bu şehirdeyim ben? Raydan çıkmanın vakti gelmedi mi?