Mythology -1 (27.06.22)
Gods -1 (26.12.23)
. ''Biliyorum korkağım.. Aşkıma sahip çıkamadım!'' Yumuşamamaya çalıştım. Ondan hala uzakta duruyordum. ''Loki anla artık, biz bittik. Sana daha bunu nasıl kanıtlamam gerekiyor?'' Loki kafasını kaldırdı ve yaşlı gözlerini bana dikti. ''Beni nasıl affedersin ki? Büyük hata yaptım. Sen af tanrıçası değil misin ? Senden Af dileniyorum. Ben, Loki Laufeyson.. Senden af dileniyor.'' Sessizce kıkırdadı. ''Görüyor musun, beni bu hale getiren sensin. Sen gerçek bir zehirsin Nefeli. Dudakların, yüzün, gözlerin. Tatlı ama öldüren bir zehir. Hızlı değil, yavaş bir ölüm bu. Ayaklarının altında sürünen bir zavallıyı daha çok acı çekmeden öldürmek yerine, can çekişini izliyorsun. Senin zehrinden içmek, bana altın tepside sunulan bir cezaydı. Sen bana sunulan bir lanetsin Nefeli. Ve ben aşkın lanetini damarlarımda taşırken, senin kocanla, erkek kardeşimle beraber oluşunu izleyerek, ölümümü daha acı dolu bir hale getiriyorum. Boğazımdan aşağıya akan bir tatlı ölüm, ah ne tatlı ölümdür bir bilsen! Atan kalbimi durduran, sonra tekrar yaşatan! Ölümüm için yalvarıyorum sana! Akarken dudaklarından acı aşkın zehri, son bulsun hayatım dudaklarının üstündeyken dudaklarım.'' Gözyaşlarımı tutamadım. ''Loki kalk ayağa, hadi toparlan.'' Loki bana bakarak içini çekti. ''Bu ne güzel bir cezadır böyle, cennetten yayılan ölüm cezası! Sesinin dalgaları çarpıyor kulaklarıma ağır ağır, yanındayken hissediyorum ki evrenin var olduğunu, var olduğumu, bir olduğumu.'' Loki yavaşça ayaklandı ve gözlerini sildi. ''Özür dilerim, beni öldürmediğin için. Özür dile benden, beni öldüremediğin için.'' Yanımdan sessizce çekip giderken, beni boğuk ve tuttuğum derin hıçkırıklarımla baş başa bıraktı. Kolyeme elimi uzattığımda, tekrar daha koyu bir kırmızıya boyandığını gördüm.