"İnsanlar iki kafa, dört kol ve bacaktan yaratılmıştı. Ancak bu hayatı yaşanılmaz kılıyordu. Tanrı ise buna bir çözüm buldu. İnsanlar artık tek kafa, iki kol ve bacaktan oluşuyordu. Ancak Tanrı tek bir şeyi ayırmadı. Ruhlarını. Böylece iki ayrı insan tek ruhu paylaşmaya başlamıştı. İnsanları artık zor bir serüven bekliyordu. Ya aynı ruhu paylaştıkları insanı hiç bulamayacaklarsa? Ve o günden sonra insanlar her an ruhunu tamamlayacak insanı aradı." Kız buna inanıyordu. Ancak Tanrı'nın ona sunduğu hayatta bu imkansız geliyordu. Hayata güzel başlamadı ve güzel biteceğine inanmıyordu. O geceyse hayatı onun karanlığını bölen aydınlık kadar zıttı ona. Bir gecede hayatı değişti ve o daha nice geceler görecekti hayatını değiştirecek. Bunun en büyük yemini artık hayatında olan Okyanustu. Ya o okyanusta yaşayacaktı ya da o okyanusta ölecekti. Ama hayat her konu da olduğu gibi yine ona bir seçim sunmamış, kader perdesini aralamış ve oyunu başlatmıştı.