Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır diye bir söz okumuştum yıllar öncesinde. Okumuş olduğum bu söz sayesinde, uzun yıllardır günlük tarzında birçok yazı yazıp her anımı kaydetmeye ve onları hep bir köşede saklamayı yeğledim. Olur ya, belki bir gün konuşamaz, dilim tutulur, felç kalır bir şey anlatamaz hâle gelirim, işte o vakit bu defterlerim gün yüzüne çıkartılıp okunsun istiyorum.
Uzun yıllardır kalem ve kağıtla aşk yaşadığım doğrudur, kimi zaman kavgalarımız olup, sinirlenip küstüğümde görülmüştür. Sevmek zaman alır derlerdi, ben de sevmek için uzun bir süre çabaladım ve birbirimizi çok sevmekle beraber asla birbirimizden ayrı kalamıyoruz. Nereye gidersek gidelim, kiminle tanışırsak tanışalım, kalem ve kağıtlarımla beraber olduk. Evet sevmek zaman alırmış bunun önemini ve anlamını da not etmiştim zamanında. Her şey zaman alır, her ölüm zamanla olur.
Bu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim.
Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başladığı İngiltere'den Mardine yaz tatiline gittiğinde berdel kararıyla Asmin ile evlenmek zorunda kalır.
Ne Ezman bu zamana kadar izleyip okuduğumuz bir ağa ne de Asmin boynu bükük bir berdel gelinidir. Ezman başta bu evliliği kabullenmek istemez ve Londra'ya kaçma planları yapar. Sizce bunu başarabilecek mi?
Her ikisi de bu kadar alışagelmişin dışında bir karaktere sahipken, evlilikleri ayakta kalabilecek mi?
Ezman Ağa'nın ve Asmin'in berdel hikayesini okumaya, okurken hem gülüp hem ağlamaya var mısınız?