Kılıksız Tanrı!

Kılıksız Tanrı!

Kabir derlerdi soyunma odasına,
terli insanlar vardı,
çok seksi görünüyorlardı...
Uçkuruma düşkün değildim oysa,
bekâret kanı gibi akan ter,
belki de şüphenin nemidir.
Bir anda patladım!
Şimdi de aklıma
nisa suresi geldi...
İnnallâhe kâne aleykum rakîbâ...
sen misin bizi kontrol eden?

Yukarıda derlerdi senin için,
benim için hep aşağılardasın;
tanrı'nın resmini çiz dediler,
annemin ayaklarını çizdim...
cennet değildi arzum,
emeğin bıraktığı pütürler,
nasırlar...
Nas suresi geldi aklıma,
Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi...
göğsümüze fısıldadığın kötülük değil,
bize bıraktığın büyük(!) yük...
Bırak şimdi oyunu tanrı!

Varım derdi Tanrı,
yokluğunu iddia ederdi insan;
tanrı'dan geldiysek,
hep var olan değil miydi sanrı?