Anneme olan sinirim hala geçmedi , anlamıyor beni evlenmemi istiyor . Benim , hemde Öykü ile sevmediğim bir kız ile . Sahilde dolaşıyorum anlamıyor beni evlenmek için çok gencim daha yirmi yaşındayım . Ama anneme göre yaşım evlilik için çok uygunmuş . Bir kere evleneceksem bu sevdiğim biri ile olmalı , ve şu anda evlilik için düşündüğüm bir kız yok . Nereden çıktı bu evlilik daha bir hafta öncesine kadar böyle bir şey yoktu şimdi ise beni evlendirmek için can atar oldular . Bir hıçkırık sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım benden biraz uzakta bankta bir kız oturuyordu . Ağlıyordu o kıza doğru gitmeye başladım , sanki ayaklarım benden bağımsız hareket ediyorlardı . Biraz daha yaklaşınca kızın tam olarak yüzünü gördüm . Beni görmemesi için bir ağacın arkasına saklandım , kızın elinde bir kağıt parçası vardı ne olduğunu tam göremiyordum ama o kağıt parçasına bakarak ağlıyordu . Kahverengi saçları önüne düşmüş , ağlamaktan kızaran mavi gözleri her şeye rağmen ben buradayım diye bağırıyor . Parmaklarına baktığımda yüzük yoktu , eğer annem bu kadar çok evlenmemi istiyorsa onu kırmayacağım , bu adını bile bilmediğim güzel kız benimle evlenmeyi kabul eder mi bilmiyordum ama sanırım ben müstakbel eşimi buldum .