şarapla uyuşmuş bir bedenden sesleniyorum. beni duy, sesimi duyur. gövdemin bana ne kadar ağır geldiğini anla. dur! ışığı yakıp, bir sigara söndürdüm. sonra tenimize bir kurşun gibi saplanan yağmurları düşündüm. sonra ve sonra, başka ellerin, bize nasıl mayınlı tarla olduğunu düşündüm. saat gece oldu