HİT(Halk İstihbarat Teşkilatı)
12 capítulos Em andamento Camide ikindi namazını kılıyorsunuz. Tam namazın farzını kılacakken ansızın tanıdığınız aynı zamanda öğrenciniz olan çocuk sizi caminin avlusunda birisinin beklediğini söylüyor. Avluya çıkınca koyu kahverengi gözlü bir adamla karşılaşıyorsunuz ve size eliyle 'sus' işareti yapıp bir köşeye çağırıyor. Ne söylemesini beklersiniz bir yabancıdan? Asker kimliğini gösterip namaz kıldığınız camide bombalar olduğunu ve sizden ona yardım etmenizi istediğini söylemesini beklemezsiniz değil mi? Peki inanır mısınız camide bomba olduğuna? Az önce namaz kıldığınız bir cami hem de... İçeride bir sürü insan,çocuk... Bombanın biraz daha vakti olmasaydı öleceğinizi bilebilir miydiniz?
Bombaların olduğunu bir camidesiniz. Canınız tehlikede.
Peki o camide gördüğünüz adamın daha sonra sizin için her şey olacağını bilebilir miydiniz?
İlk baş camide birbirini görüp daha sonra Halk İstihbarat Teşkilatı'nda operasyondan operasyona koşulurken helal daireyi aşmadan ,dokunmadan, el ele tutuşmadan ,temas etmeden birbirlerini Allah için seven, sevdiğini kendinden bile sakınan, sevdiği için ölümü göze alan Aden Şüheda ve Yavuz Asım'ın hikayesi...
"Sen şafak say ben sensizliği sayayım
Sen düşmana kurşun sık ben sensizliği kurşuna dizeyim
Sen beni düşün ben senin için öleyim."
Aden Şüheda Ulusoy/Yılmazer
Bu ilk kitabım olduğu için biraz klişe bir kitap ve yazım yanlışları olabilir. Kusura bakmayın. Silmek istedim fakat benim için özel bir anlamı olduğu için silmedim.
Kitap düzenleniyor olup devam edecektir.