Dünyanın sonuna doğru hızla ilerliyoruz... Doğanın ve insanlığın tükendiği, felaketlerin ve savaşların birbirini takip ettiği bir dünyada, hayatta kalmaya çalışan birkaç kişi... Gökçe Amanda Anderson ve en yakın arkadaşı Luna, 98 gündür hayatta kalmak için mücadele ediyorlar. Terkedilmiş, çürümüş bir dünyanın ortasında, her gün ölümü biraz daha yakın hissediyorlar. Ama bir umut var mı? Bir gün kurtulabilecekler mi?
Dünya, felaketlerle, savaşlarla, doğal afetlerle ve bir ölümcül virüsle paramparça oldu. Bu yıkımın ardından hayatta kalanlar, hayatta kalabilmek için her türlü mücadeleyi verirken, geri kalan sadece birkaç kişi, eski dünya düzenini hatırlayarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Gökçe ve Luna, tarihin en karanlık dönemini atlatmaya çalışırken, bir gün bir mucizeye inanmaktan başka çareleri kalmıyor. Ama o mucize var mı? Yoksa her şey son bulacak mı?
Onu ilk gördüğümde kalbimdeki duvarlar tek tek çatladı.
Ne aklım hazırdı bu kadar sevmeye,
ne de kalbim, bu kadar yanmaya...
O bir söz söyledi - ne yüksek sesle, ne de fısıltıyla.
Ama o anda bildim:
Bu, geri dönüşü olmayan bir hikâyenin başlangıcıydı.
Çünkü bazı kalpler, korunmaz.
Bazı aşklar ise, yalnızca savunmasız bir kalpte kök salar.
-Yüzbaşı Atilla Alphan Atabey
Yetim büyümüş bir kız, şehit babasının izinden gidip asker olmak isteyen bir kız çocuğu.
Hem annesinin hayalleri, kızının doktor olmasını isteyen annesinin hayallerini gerçekleştiren, hemde babasının izinden giden kızdı o.
Tabip Kıdemli Üsteğmen Devin Bige Alkım.
Bir gecede, bir saniyede yetim kalır mıydı insan?
Bir görevde, bir saniyede kardeş bildiklerini kaybeder miydi insan?
Bir insan hayatında iki kez yetim kalabilir miydi?
Kalırmış demekki.
Peki intikam? İntikam alabilecek miydi? Mutlu olabilecek miydi?
Tekrar bir aile olabilecek miydi?
-
Başlangıç tarihi: 30-07-2025