Herşeyin çok yolunda olması saçma olurdu.Saçma da oldu.Ama bir anda boşluğa düşmekte saçma değilmiydi.Yani on iki yasında bir çocuk için çok ağırdı. Sonra on dört yasında babasını ve on yedi yasında teyzesini de kaybedince suçu kendisinde aramaya başladı. Sanki onu sevenlerin kulağına sırasıyla ölümün Fısıltısı okunuyordu. Artık insanlardan zaten uzak olan Sara onlarla tamamen bağlarını kopardı.Zaten dünya adaletsizdi.Herkes mutluyken onun mutsuz olması çok adaletsizdi.Onlardan nefret etti bütün insanlardan mutlu olan herkesten,herkesten nefret etti.Ta ki karşısına onun gibi biri çıkana kadar.Onu sevebilirdi fakat Sara'yı kimse sevemezdi çünkü sonunda ölüm vardı. Kim bilir belki de sadece tesadüfleri ölüm Fısıltısı diye adlandırmıştı.
13 parts