Tamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk halindeydi,istemeden bende yumdum ellerimi, tırnaklarım avucuma battı. "Bak!" Dedi eliyle sağ yanağını gösterirken. Ufak çokta göze batmayan ama başından beri onun için sorun olan yarada gezindi baş parmağı. "Görmüyor musun izleri? Bu izlerin devamını da gördün sen,sırtımda,kasıklarımda." Dişlerini sıktığını fark ettim. "Ben yakışmam yanına." Derin bir soluk verdim. Canı yanıyordu,canım yanıyordu. "Bırak buna ben karar vereyim Agâh,yalvarırım bırak,izin ver öpeyim tüm izlerini." Durdu,yutkundu. "Sen bana diyorsun ki." Bir adım yaklaştı. "Gel benim renklerime siyahı karıştır." Durdu olduğu yerde ve perçemimi kulağımın arkasına aldı. "Ama bilmiyor musun? Siyah karışırsa renklerine,tüm renkler siyaha boyun bükmek zorunda kalır." Derin bir yutkunuş,çok derin bir yutkunuş sergiledi. "Sen sevmezsin ki siyahı?" Alayla gülümsedim. "Asıl sen bilmiyorsun Komutanım,benim de siyahlarım var ama ben diğer renklerden uzak tutmayı bilirim."