Tamamlandı.
"Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam."
Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı.
"Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk halindeydi,istemeden bende yumdum ellerimi, tırnaklarım avucuma battı.
"Bak!" Dedi eliyle sağ yanağını gösterirken. Ufak çokta göze batmayan ama başından beri onun için sorun olan yarada gezindi baş parmağı. "Görmüyor musun izleri? Bu izlerin devamını da gördün sen,sırtımda,kasıklarımda." Dişlerini sıktığını fark ettim.
"Ben yakışmam yanına." Derin bir soluk verdim. Canı yanıyordu,canım yanıyordu. "Bırak buna ben karar vereyim Agâh,yalvarırım bırak,izin ver öpeyim tüm izlerini." Durdu,yutkundu.
"Sen bana diyorsun ki." Bir adım yaklaştı.
"Gel benim renklerime siyahı karıştır." Durdu olduğu yerde ve perçemimi kulağımın arkasına aldı.
"Ama bilmiyor musun? Siyah karışırsa renklerine,tüm renkler siyaha boyun bükmek zorunda kalır." Derin bir yutkunuş,çok derin bir yutkunuş sergiledi.
"Sen sevmezsin ki siyahı?" Alayla gülümsedim.
"Asıl sen bilmiyorsun Komutanım,benim de siyahlarım var ama ben diğer renklerden uzak tutmayı bilirim."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."