Kendi iradesiyle girdiği savaştan galip çıkanı deviremezsin.
Hayatı pahasına bir şeyleri hedef belirleyen, idealleri olan birisini yıkamazsın.
Beni, yenemezsin.
.
Siyara Karerin, idealleriyle var olan, yıkılmaz iradesiyle bilinen; ülkenin en prestijli Fransız Lisesinin okul başkanıdır.
Bundan fazlasıyla bilinmek istenmemesine rağmen bir yavruyu saklar gibi sakladığı apaçık gerçekler yüzüne her defasında vurulur. Engerek'ten hallice dili sayesinde de hepsini çok daha ağır darbelerle geri püskürtmeyi başarır.
Zihnindeki bulanma ve kendine biçtiği kılıf arasındaki dengeyi tutturmayı en sonunda başardığı anda, bütün bu denge terazisini sallandıran; geçmişini geleceğine ince bir iple bağlayan Edis Bayalan'ın okula tekrar dönmesi, önce okul listesindeki başarı sırasını sonra da parmaklarının ucunda tuttuğu terazisini yerle bir eder.
İnce iplerle sarılı olmasına rağmen bunları kalın halatlarmış gibi yansıtarak herkesin kafasında belli bir konuma gelebilmiş Siyara'nın öfke damarlarını çatlatan, hem bir o kadar yanında ait hissettiği hem de bir o kadar yabancı gelen bu kişiyle lise hayatının son düzleminde uğraşacak olması, göğüs kafesinde asılı terazinin dalgalanmasının asıl nedeniydi.
Ama ya, aslında denge terazisi onu alaşağı edenler üzerine kuruluysa; kaçıp durulan da terazinin iki yanındaki asılı ağırlıksa...
O zaman da işler durur muydu bu kurulu yasa?
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)