"Gözlerimin içine bak. Bak dedim sana! Ne değişti Soo Jin?"
Soo Jin, Taehyung'un gözlerine bakamıyordu. Artık bu imkansızdı. Cevap alamayan Taehyung devam etti.
"Ne değişti? Neden değiştin... Neden o? Bunca zaman sonra, neden tekrar ona dönmek istiyorsun..." Soo Jin bağırdı. "Bu doğru değil! Ona dönme-" Taehyung alçak sesle lafını kesti. Yüzünde yorgun bir gülümseme vardı. "Sizi gördüm. Ona bakarken gözlerinin nasıl ışıldadığını, içinin nasıl huzurla dolduğunu gördüm. Jungkook'u hala seviyorsun." Soo Jin bakakaldı. Haklı olduğunu biliyordu. Taehyung şarabından büyük bir yudum aldı ve masadan kalktı. "Ama unutma ki ben de seni seviyorum. Ve bu oynadığınız oyun bittiğinde, seni bekliyor olacağım. Ama bana döndüğün gün, hayatımız asla eskisi gibi kusursuz olmayacak, Soo Jin."
Soo Jin bunu biliyordu. Bu oyundan ne kadar keyif alsa da, bir gün Taehyung'a geri dönmesi gerektiğini çok iyi biliyordu...