'Özgürlük...
Sekiz harf üç hece bir kelime , koca yirmi altı senelik ömrüm boyunca hissetmediğim duygu...'
İsra Güneş babasının,annesinin ,kardeşinin kanını titreyen ellerinde taşıyan bir kadın hayır hayır bir çocuk hayatı onikisinde kalmış bir çocuk...
Soyadının hayatıyla zerre ilgisi olmayan , hayatı boyunca güneşin doğduğunu görmemiş daima ama daima karanlığa mahkum kalmış bir çocuk ...
Güneşin doğuşuna şafağın söküşüne özgürlüğün gelişine İsra'nın gerçeklere yürüyüşünün hikayesi ...
''Güneşi tamamen söndürmüş , ellimde avucumda varolan umudu da öldürmüştüm, ben karanlığa gömülmemiştim ben karanlık olmuştum.
Ben, ben katil olmuştum''
''Geç olmuştu , hep geç olurdu kimse bize yetişemezdi . Ölürdük öldürülürdük bazen de öldürürdük , sonra gelirlerdi , görürlerdi, duyarlardı ah vah eder unuturlardı.''
''Bambaşka bir anın içindeydim , bambaşka anlar varken içimde .''