Elif, trajik bir olay sonucu ailesini kaybetmesi ile yapayalnız kalmıştır. Tek akrabası, uzun yıllardır görüşmediği Hasna Teyzesi'dir. Teyzesi, Elif'in vasiliğini almasıyla birlikte, Elif'in yeni hayatı başlamak üzeredir. Artık, zihinsel olarak biraz eksik kalmış kuzeni Ecre, eniştesi Mehmet ve oldukça yoğun dini saplantıları olan teyzesi ile birlikte yaşamak zorundadır. Ancak bu başlangıç bir çok tuhaflığı ve gerilimi birbirinde getirecektir.
"Yalnızlık, özgürlüktür demiş birileri zamanında, evet yalnızdım ancak özgür değildim. Kaybettiklerimin paçamdan tutup tüm vücudumu saran ağırlığını, avuçlarımın içine toplamış, göğsüme bastırıyordum. Belki, henüz reşit olmadığım için yıllardır görmediğim teyzemin vekaleti altına girmeseydim, özgür olabilirdim. Ancak resmi kurumlarda dahi "büyükşehir" olarak isimlendirilen koca beton yığını arasında, küçük ve öksüz olan bendeniz Elif ne yapabilirdim ki? Ayrıca o beton yığını yalnızca binalardan da oluşmuyordu geldiğim yerde, insanların da kanına işlemişti. Bir öbek halinde toplanan, hayatı karanlık bir dünyada geçiren insanlar, hayatta kalmak adına birbirleri ile etkileşime giriyor, karışıyor, eziyor ve daha sonra ezilenlerin tekrardan üste çıkmasına izin veriyordu. İşte insan büyük kentte böyle hayatta kalıyordu. Bir çimento arabasının içinde, döngüye girmiş vaziyette."
*Minik bir not; 04.04.2022 tarihinde #Gerilim kategorisinde 1. olmuş eserdir.
"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?"
Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp
"Yaparım"
"O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm"
Benden en fazla ne isteyebilirdi ki?
Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede
Bir telefon görüşmesi için her şeyi yapacaksın deseler hayatta inanmazdım
Demek ki büyük konuşmamak gerekiyormuş
hikaye adı üstünde sert olacak sonra tecavüz falan diyen burdan sonrasını okumasın yoksa engeli basarım
Hikaye (BxB) olacak ve kapalı cezaevinde geçecek
Gerçek kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur