Eylül...
Güveni,
kurtarılması imkansız bir dipsiz kuyuya atılan,
Masumiyeti,
çıkışı bulunmayan bir labirente hapsedilmiş,
Özlemi,
oradan oraya sürüklenmiş bir boşluktan farksız,
Vicdanı,
her şeye rağmen hiç bir şeye boyun eğmeyen,
Aşkı,
asla ulaşılamayan prensesin şatosundaki ejderhadan daha güçlü olan,
İyimserliği,
geriye getirilmesi imkansız bir hayatın sonsuzluğuna uzanan,
Umudu,
hiç tükenmeyen, mahsum denizlere yol açan gemilerden birisi şimdi o.
O yelkenini gizemli fırtınalarda açan, dalgalara savaş açıp mücadele eden bir kız.
o Eylül Yükselen.
Gururunu,
hiçe sayıp kendini tehlikeye attığı bu intikam günlerinde
Şimdi onun nefreti, erişebileceği aşklar arasında en güçlüsü...
0547******: Müdürün odasından çıkarken ki yüz iradeniz çok tatlıydı.
Böyle küçük ellerini yumruk yapmış
Gözlerinden geçen öfkeyle ilerliyordunuz.
Ama en güzeli de o güzel kırmızı dudaklarınızı büzmüşsünüz.
0563*******: Öfkeli civciv dehşet saçtı KDKDKDKKDKS
Aras: Her kimsiniz bilmiyorum ama saçma espirileriniz komik değil.
Bana yazmayı bırakın ve ben de bu olanları saçma bir şaka olarak düşüneyim.
0539*******: Ya istemesek?