MÜNZ-EVİ
  • LECTURAS 16,312
  • Votos 1,347
  • Partes 34
  • LECTURAS 16,312
  • Votos 1,347
  • Partes 34
Concluida, Has publicado mar 31, 2022
Contenido adulto
Yine bir pazartesi günü toplanmıştık. Amacımız hep değişse de zorunlu ya değil kader bizi buraya getiriyordu.

''Biz altı kişiyiz aramızda anne ve babası hayatta olanlar da var. Toplumda neden kimsesizliği 'sadece ailesi olmamakla empoze ediyorlar.' Madem ailesi olanlar kimsesiz değil neden hepimizin ortak noktası kimsesizlik?''

Başını öne doğru eğdi. Ayakkabılarına uzun uzun baktı.
''Çünkü Nergis'im, çünkü kimsesizim , toplumun bilmediği ama gerçek olan kimsesizlik; yaşanmışlıkla ilgilidir."

''Sence hangisi daha kötü? Toplumda bilinen; ailesi olmayan kimsesiz olmak mı yoksa toplumun göremediği; ailenle birlikte kimsesiz olmak mı?'' Diye sorduğumda herkes başını kaldırıp bana baktı. 

''Toplumda ailem yok diye, bana acıyan gözlere hep maruz kaldım .''Dedi Yunus Emre.

''Okuldan eve geldiğimde aileme yaşadığım acıları hiç anlatamadım.'' Dedi Esma.

''Anne ve babamın yokluğu hep yüzüme vuruldu, mezarlarına gidip her şeyi anlatırdım, topraklarında saçlarımı gezdirirdim.'' Dedi Kaan.

''Vücudumdaki morlukları anneme her saniye anlattım, ama bana değil bir başkasına inandı hep.'' Dedi Kayra. 

''Ailenin yokluğunda ki mi yoksa varlığındaki mi kimsesizlik daha acı bilmiyorum. Ailemin olması beni kimsesizlikten kurtaramadı, tam tersi kimsesizliğimi gizlemek zorunda kaldım. Toplumdan tek isteğim insanları bu şekilde ayırmamaları. ''Dedi Affan. Göl yeşili gözlerindeki yaraları hissettim.

Herkese tek tek baktım. Esma, Kayra, Yunus Emre, Kaan, Affan ve ben Nergis...
Biz altı kişiyiz...
Aramızda ailesi olanda var olmayanda...
Ortak noktamız  kimsesizliğimiz...
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir MÜNZ-EVİ a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
Aysar +18 de taninmisolmayan
50 Partes Continúa
DÜZENLENECEKTİR Duyduğu isimle tüyleri diken diken olmuştu Begümün. Uzun zaman sonra ilk defa onu görüyordu. Özlemişti de aslında. Ancak onu unutması için etrafındakiler sayısız şey yapmıştı. Sayısız kez terapi görmüştü. Hiçbir şey ona olan içindeki aşkı değiştirememişti. Ancak kendini de onu sevmediğine inandırmaya çalışıyordu. Artık farklı bir hayatı vardı ve düzenini sürdürmenin, ayak uydurmanın derdindeydi. Çağrının yaşadığı şok da Begümünkinden farklı değildi ama Çağrı Begüm kadar kolay atlatamamıştı süreci. Hatta tam olarak atlatabildiği bile söylenemezdi. Evleri hala aynı şekilde duruyordu. Çağrı farklı eve geçse de Begümün izlerini taşıyan bu evi satmamıştı. Üstüne sinir krizleri sırasında kendini sürekli bu eve kapatır sakinleşmeyi beklerdi. Aldığı terapileri, kullandığı ilaçları Begüm gidince bırakmakmıştı. O gittikten sonra kötü olan kalbi daha da kötüleşmişti. Kimseye acıması yoktu. Çağrı vakit kaybetmeyip onların olduğu asansöre bindi. Begüm ve kucağındaki çocuğun. Çağrı kaşlarını çatmış durumu anlamaya çalışıyordu. Sevdiği kadın kendisinden sonra evlenmiş miydi? O henüz Begümü unutamamışken Begüm onu unutmuş muydu? Not: Çağrı karakteri psikolojik sorunları olan bir birey. Bu yüzden de kitaptaki yaptığı davranışların sağlıklı bir birey olarak yapmadığını unutmayalım. Not: Kitaba küfür, hakaret, nefret bildiren söylemlerin olduğu yorumları yapan kişiler engellenmektedir. İLK BÖLÜMLER DÜZENLENECEKTİR. 27.03.2020
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
SERENDİPÇE cover
SAFİR cover
Aysar +18 cover
Düşler masalı  cover
Bir Şiirin Ağıtı cover
maskeli Meftune +18 cover
YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2- cover
Leyle-i Süveyda cover
Bir Ship Meselesi • Yarı Texting cover
KORKAK cover

SERENDİPÇE

11 Partes Continúa Contenido adulto

GÖRÜCÜ USULÜ KİTABIMDAKİ KARA VE GAYE KARAKTERLERİNİN HİKAYESİDİR. Serendipçe; Aramıyorken bulunan, mutluluk veren tesadüf anlamındadır. İlk Anlamı: Yaşanan olumlu gelişmelerle birlikte kişinin yeniden mutlu hissetmeye başlaması. İkinci Anlamı: Hiç beklenmedik bir anda insanın kapısını çalan mutluluk demektir. ...... Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir. Halden ala halsizliğim, sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra, umurumda değil kimsesizliğim. Ben seni sevmek için değil, sevmenin ne demek olduğunu bil diye sevdim Gayem...