"Neden ve nasıl yaptın bunu bana!? " Ben ayakta durmakta zorlanırken o koltuğa rahatça oturmuştu. Sorumu cevaplamak şöyle dursun, elindeki kitabı okumayı bırakmamıştı bile. Umursamamıştı beni.
"Sana soruyorum! Hiç mi düşünmedin neler hissedeceğimi, bunun ruhumda nasıl büyük bir yaraya yol açacağını?" diye sordum, büyük bir hayal kırıklığı ve sonlara doğru iyice kısılan, birazdan ağlamaya başlayacağımın habercisi olan sesimle.
Sonunda sırtını dikleştirip oturduğu koltukta duruşunu düzeltti. Gözlerini gözlerimde iki saniye kadar gezdirdikten sonra Elindeki kitabı masaya yavaşça bıraktı ve ayağa kalktı.
Aramızda bir kaç adımlık mesafe bırakacak şekilde önümde durdu. Ellerini cebine soktu. Yüzüme ardından daha fazla dayanamadığım için yanağımdan süzülen yaşa baktı.
Küçümsercesine gülümsedi. Kalbim tekrar kırıldı, ruhum tekrar ezildi. Göz yaşlarım daha şiddetli akmaya başlarken konuştu "Seni sözümden çıkmaman konusunda uyarmıştım aksi takdirde yaşayacaklarını belirtmiştim. Kafanın dikine gitmeyi bırakıp uslu olmayı beceremedin. Şimdi ruhunda açılan o büyük yaradan da gözlerinden akan yaşlardan da ben sorumlu değilim."
~Kısa Tanıtım~
Okul öncesi din eğitimi verilen kereşlerde öğretmenlik yapan ilkeleri, kırmızı çizgileri olan ve bu çizgileri geçilmeye çalışılmadığı sürece gayet anlayışlı,sevecen olan güzeller güzeli kızımız Melek AYCAN ile tuttuğunu koparan bu güne kadar ne istediyse elde etmeye alışmış karşı konulamaz cazibesi olan Savcı Ömer BOZKURT'un aşk, dram, aksiyon ve kimi zaman gerilim dolu hikayesine hazır mısınız?