1) Bölümler isminin bahşettiği "efsane olma" eylemini gerek karakteri ile gerek büyüleyici bibloluğu ile icra eden Nart GUŞAN ve yine ismini hakkı ile yaşatan, baştan aşağı "asalet" kokan Alin ALÇİN arasında geçip gitmektedir.
2) Aşinalıklarından bir haber bu ikili, yeteneklerini ortaya koymak, "kendi"lerini meydana çıkarabilmek adına yazarlık kampına katılırlar.
3) Vakalar, klişelere kafa tutup, her roman masasına meze olan "Yedi tepeli şehir" yerine "tepesiz" sahil kasabası Foça'da vuku bulmaktadır.
4) Kağıdın üstünde usta bir kayakçı edası ile satrın başından sonuna saniyede kayan Alin, geldiği sabahın akşamında ruhunun kayıp parçasını; tuvallere bıçak darbeleri ile kusursuz bir cinayeti dahi ardında bırakılan kanıtları ile ifşalayarak nakşedebilen Nart ile ilk ortak noktalarının "Çerkeslik" olduğunu keşfeder.
5) İkilinin ani kaynaşması, kanlarının birbirlerine fokur fokur kaynamasından çok beraber icra edecekleri "ilk" şeyin sinyallerini almalarıydı.
6) "Ateş olmayan yerden duman" çıkmadığı gibi bir yangına dönüştü, birbirleri için yanıp tutuşan iki ruhun küllerinden doğan aşkı.
7) Bu aşkın meyvesi ise; sanattı. Nart'ın zekası ile Alin'in yaratıcılığını harmanlayıp "Çok satanlar" rafına kaldıracakları sanatları...
8) Adı, ELÇİ.
9) Kendi hayatlarından da satırlara aktardıkları, ellerinde olsa yapmayı dileklerini listeledikleri distopik, bilim kurgu bir hikayedir, ELÇİ.
10) "Her insan, birbirine görünmez ipler ile bağlıdır." der, Şems Tebrizi. Bu teoriyi kuramlara dönüştüren, gerideki kahramanların bölüm sonunda "bağlılık"larına edilen hayrettir.
11) Hikaye içinde, hikayeler barındıran bir hikayedir, DUAL.
12) Adına ne derseniz; kuantum? Paralel evrende ihtimaller? Dualite'nin keşfine hazır bir kaşifsen eğer, kazmaya başla derim... Kolay gelsin!
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...