Unutmak belki de en zor eylem...Bir tek bu duygu narkozsuz ameliyata benzer. Düşünsenize istemeyerek bir kişiyi veya onunla geçen bir anı unutmak. Bu ameliyattan sağ çıkmak senin elindedir,kimsenin umrunda değildir, ya acıyı çekerek devam edersin ya da hayattan kayıp gidersin. Şu an onun umrunda değilsin, umrunda olsan veya umurlarında olsak; ne ben bu yazıyı yazar ne sen bu yazıyı okurdun. Tavsiye vermem gerekirse unutmak en zor eylem ama gülümsemek çok basit, unutulmayanlara inat gülümse, hatıralara inat gülümse, gülümse ki unutulmayanlar, unutulmaya çalıştıklarına utansınlar.
İçimde cam kırıkları gibi sözler, sen onu her hatırladığında bu sözler daha da keskinleşecek mesela gecenin bir yarısı ara, ara ki o cam kırıkları sahibini bulsun, onlar senin değil, onun bıraktıkları. Ha bu arada, boğazına düğümlenen ağrıyı da bırak bir kenera, her göz yaşın ona dair bir şeyleri daha eksilticek.Eksiltmek dedikte, bu unutamama hatalığı nereden başlıyor? Bir kadından dinlediğim hikayeyle devam etmek istiyorum yazıma...
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!