Mesele, yârin kapısında onurla, erinçle ve imanla beklemekti. Onu bildiler hep birlikte. Bir kadim uygarlığın emanetiydiler. Kalemlerinden kan damlayarak emdikleri, beslendikleri Necip Fazıl'ın gösterdiği ufuk, atlarını mahmuzlayarak yedi düvele karşı koşturmanın gereğini bellediler. Her birisi yedi vadiden gelen, yedi uygarlıktan gelen savaşçılardı sanki. Sayıları ya yediydi ya yetmiş ya da yedi yüz. Bir önemi yoktu sayının. Yalnızca kelimeleri vardı insan onuruna yakışan ve insan onurunu ayağa kaldıracak olan.
Yedi Bilge, bir "Yedi Güzel Adam"dı. Durdukça çoğalan, çoğaldıkça kıyam halinde olan güzel adamin şiirlerini okumaya ve onlarin şiirlerini yüreğinizde hissetmeye hazirmisiniz?
Hazırım diyosaniz ne duruyorsunuz okumaya başlayın ...
Küçük bir rica şiirlerden beğendiklerinize vote verirseniz çok sevinirim :-)