Ağaçların arasından geçen rüzgâr bir bedenin olduğunu gösteriyordu. Ayakları her yaprağa bastığında yaprak çıtırtısı ormanda yankılanıyor, bedenimin gerilmesine sebep oluyordu. Sesleri duyabiliyor ama kafamı kaldırıp bakacak cesareti kendimde bulamıyordum. Hadi ama Kerem bu kadar korkak olmamalısın diyen iç sesime hak verip kafamı ağır bir şekilde ormanlık alana döndürdüm. Oradaydı. Yol boyunca bizi takip eden o karanlık siluet. Ağzından çıkan kelimeleri anlamıyor, ne dediğini duyamıyordum. Çıplak koluma değen soğuk rüzgâr içimi titretti. Hava birden karanlığa gömüldü. Tüm sesler kesildi. Sadece ben ve o vardı.
Kitaba kendi acılarımı kattığım ilk ve tek korku kitabım yayında!
+16 ve üzeri okuyucular içindir. Psikolojik, Duygusal, Aksiyon, Macera, Gerilim dolu bir başyapıt!
Not: Kitapta psikolojik olarak etkileneceğiniz sahneler vardır, rahatsız olan okuyucuların UluKar'ın Laneti'ni okumaması rica olunur.
"Bir kez soracağım net ve kısa cevaplar istiyorum" dedi, kafamı sallamaya çalıştım. Yatakta sırt üstü uzanıyordum kalbim deli gibi çarpıyor ve odadaki sessizliği bastırıp ikimizin de kulağında çınlıyordu. Üstümde durmuş elini sıkıca dudağıma bastırıyordu. Kim mi?
Bilmiyorum.
"Birincisi evime nasıl girdin? İkincisi yatağımda napiyorsun? Üçüncüsü ve en önemlisi sen kimsin?"